İnsan olmayan kampüste araba kullanmasın!
Yazmam gereken onca şey varken bu konu nereden çıktı diyeceksiniz, ne yapayım sinirlerim tepemde. Aslında bu yazıyı yazmak aklımda yoktu, ta ki bugün o cırtlak yeşil renkli Ford Fiesta ile karşılaşıncaya kadar. En iyisi mi olayı baştan anlatayım.
Hepinizin farkettiği üzere İstanbul’a ve tüm yurda aniden kış havası geldi. (Çok başa aldım sanırım 🙂 bugüne geleyim ) Bu sabah yağmurlu havada Gümüşsuyu’na derse gittim, sonrasında yine şiddetli yağmura rağmen ıslanmamaya gayret ederek, su akıntılarının üzerinden kah ceylan gibi sekerek, kah içinden geçerek kampüse geri döndüm. Öğleden sonraki derse yetişmek için fakülteye doğru yürürken tam da içimden şemsiyemin bu kadar sağlam olmasına seviniyordum ki karşı yönden çok yavaşça gelen, yağmurdan sürücüsünü göremediğim araç bana yaklaşınca aniden hızlandı ve kaldırımın kenarından akan suya resmen bilinçli bir şekilde girdi. Aynı anda tahmin edersiniz ki üzerimde ne var ne yok ıslandı. Şaşkınlık ve öfke içerisinde arkamı dönüp plakasını aldığım şahıs arkasına bile bakmadan gözden kayboldu.
Buradan alınacak dersler:
1. Ne oldum demeyeceksin ne olacağım diyeceksin, (bu not kendime)
2. Asla akılda kalacak cırtlak renkli araba almayacaksın, alırsan da insan gibi araba kullanmasını öğreneceksin ki Allah muhafaza bir gün keyif olsun diye ıslattığın bir kişi arabanı kampüste tekrar görürse üzerine günün anlam ve önemini kalıcı bir şekilde kazımasın.
3. Emniyet teşkilatı Fiesta kullanıcılarının ehliyetlerini bir daha gözden geçirsin, özellikle fırtına grisi ve cırtlak yeşil olanları 🙂
Hikayenin sonu; ne mutlu ki kampüste yaşadığım için hemen gelip üzerimi değiştirdim. Aksi halde bu soğukta zatürre olacağım kesindi.
Son olarak Fiesta sahibine sesleniyorum, yerinde olsam arabamı en ücra köşelere park ederim ve fazla ortalıklarda dolaşmam. Hatta bir süre o araba ile kampüse gelmem. Bilmem anlatabildim mi?
Geçmiş olsun Canım çok üzüldüm. Umut ediyorum ki o şahısla orada karşılaşayım…
bazı insanları da olduğu gibi, tek hücreli beyinleri ile kabul etmek zorunda kalmak acı ama elden ne gelir? Ne demiş atalarımız; vermeyince mabud, neylesin mahmut!!
Geçmiş olsun
Ne yazık ki çevremizde böyle insanlar var
güzel yazmışsınız. uykum açıldı.
fiesta sahibinin bu yazıyı okuyacağını hiç düşünmüyorum 🙂 o yüzden o fiestayı tekrar görmen yüksek ihtimal…
Bir degisigi bana adliyenin onunde denk gelmisti.gecen tam adliyeye girecegim antalya da da sik sik yagmur yagmaz o gun de nasi yagmur yagmisti. Bir de diger yollar bos benim bulundugum yol tarafi hafif egimli ve gol olmus. Yollar da sakin romantik havada yuruyorum yalnizca ilerden bi araba yavas yavas ve sol seritten azami hizda geliyor onunde kimse yok yol bos. Bende o sirada dukkanlara bakiyorum. Haliyle adi herifin bilincli olarak beni islatmak suretiyle saga gecip hizlandigini goremedigim icin kurtulma sansim yok. oyle de suratle gecti ki yanimdan ustum dosyalar islanmayan yerim kalmadi dus almis gibi oldum lanet suda camurluymus..su yuzume gelipte gozlerimi silmek zorunda kalmasam plakasini alip neler yapardim ama… Turk oldugum icin degil belki ama bunun gibi neandertal lerle ayni yerde yasadigim icin utaniyorum
Düşünceni paylaş!
Son Eklenen Yazılar
Kategoriler
Arşiv
Etiketler
almanca alışveriş bilişim bilişim teknolojileri zirvesi block blog cad Dersler ders notları dil öğrenmek döküm etkinlik Etkinlikler eğitim imal usulleri inşaat jeolojisi inşaat mühendisliği inşaat mühendisliği dersleri inşaat mühendisliği stajı Kampüs kaynak hesabı kişisel lisansüstü makina elemanları makina mühendisliği dersleri mühendislik proje staj talaşlı imalat Teknik teknik gezi teknoloji uygulamalar vize vize soruları web wordpress wordpress tema yabancı dil yapı işletmesi yapı sektörü yarışma çizim ödevler İtüSon Yorumlar
En Çok Yorumlanan Yazılar
Bağlantılar