Mukavemet Ödevi ve Mehmet Bakioğlu
Mukavemet 1 ödevinin teslimi oldukça gecikmiş olmasına rağmen bir türlü gidip de ödevi hocaya vermek gelmedi içimden. Bir kaç defa odasına gittim yoktu. Genelde de benim boş vaktim olmadı. İşin aslı hoca ödevi alırken sınav yapıyormuş, o yüzden hocanın yanına gitmek istemedim.
Bu dönem mukavemet dersini Prof. Dr. Mehmet Bakioğlu’ndan alıyorum. Ne yalan söyleyim ders seçiminde Reha Artan Hocadan almak için çok uğraştım. Çünkü kendisini çok seviyorum fakat kontenjanı ilk 2 dk da dolduğu için alamadım. Mehmet Bakioğlu ile çok yakın ilişki kuramadık en azından kendi adıma söyleyebilirim ki biraz soğuk bir insana benziyor. Zaten forumda falan da bu şekilde anlatılır. Ama şurası bir gerçek ki ders öğrenme anlamında kendisinden mukavemet aldığım için hiç pişman değilim. Kesinlikle çok iyi öğrendiğimi düşünüyorum.
Dün nihayet şu bahsettiğim ödevi kendisine teslim etmek için gittim. Bu defa malesef odasındaydı, fakat bir toplantı halindeydi, “Biraz sonra gel” dedi. Ben de koridordaki koltukta oturup bekledim, az sonra çağırdı. Ne için geldiğimi sordu. Ödevi tesim etmek istediğimi söyledim. Geç kaldığıma kızdı. Baştan sinirli başlamıştık ve ben çok korkuyordum. Kendisi aynı zamanda Mekanik Anabilimdalı Başkanı olduğu için hepten kötü durumdaydım. Bana ödevi sınav yaparak teslim aldığını söyledi. “Ne sorduğumu biliyor musun?” dedi. Ben de “evet” dedim. “Peki geç tahtaya” dedi. Meğer odasında kara tahta varmış. Benim korkum ikiye katlandı. “Çıkar montunu” falan dedi. Bende çantamı falan koltuğa bırakıp tahtaya geçtim. Ama bu sırada benimle öyle bir konuşuyordu ki sanki büyük bir suç işledim de intikam alıyordu. Sürekli emir kipleri falan. Sanırım “bu saate kadar ödevi getirmedin tembel ben sana gösteririm” diyordu bana içinden. Neyse sol köşeye bir eksen takımı çizdirdi. Sonra yanına prizma çizmemi ve prizma üzerinde gerilme bileşenlerini görtermemi istedi. Bu arada ödev konusu üç eksenli gerilme hali, asal gerilmelerin ve doğrultularının excel ile hesaplanması falan. Benden istediklerini yaptım.Ben böyle ter dökerken tepede bir kamera olsa da bizi çekseydi. Ne zavallı bir haldeydim. Az geri gelip çizdiğim şekle bakıyorum düzgün olmuş mu diye (malum tahtada anlatmaya alışık değilim) hemen kızıyor ne bakıyorsun diye, “Eğri olup olmadığına baktım da hocam” diye cevap veriyorum, “Sen millet neler çizdi burada gördün mü?” diye azarlıyor.Lafı çok uzattım, sonra bir gerilme tensörü verdi. Bunun bileşenlerini prizmada yerine koymamı istedi. Onu da yapmaya başladım. Baktı ki yapıyorum, “tamam gerek yok” dedi. Sonra baktı ki ben rank, lineer bağımlı olmak gibi şeylerden bahsediyorum. “Sen rankı nerden biliyorsun?” diye sordu. Lineer Cebir aldığımı söyledim. İşte ondan sonra sesi yumuşadı ve “Lineer cebir alan belli oluyor” dedi daha da birşey sormadı çıktım. Hatta akşam üzeri koridorda selam bile verdi. Sözün kısası kendisi biraz sert bir insandır ama dinlerseniz konuyu da iyi öğrenirsiniz. Ondan ders almanızı tavsiye ederim yani.
Bu ödevi böylece atlatmış oldum:)
Valla bizim hocalarımız böyle alsaydı ödevleri, ben hayatta vermezdim 😀 Okurken korktum yahu.
Düşünceni paylaş!