Ana Sayfa » Anasayfa2, Kişisel

Tıkanan Klozeti Açma Projesi

26 Şubat 2009 354 Yorum

Uzun zamandır bloguma yazı yazmayı ihmal ettiğimin farkındayım, bunun nedeni sadece aşırı yoğun olmam değil aynı zamanda aşırı tembel olmam sanırım. Kendime çok kızıyorum. Fakat monoton geçen hayatımda ne olabilir ki oturup burada yazmaya değer olsun. Ben böyle düşünüp dururken geçen hafta sıradışı eğlenceli (benim açımdan en azından) bir olay yaşadım. İçimde “işte bunu yazmalıyım” şeklinde bir istek belirdi. Yine de olayları sıcağı sıcağına yazmayı başaramadım. Geç de olsa buradan sizlerle tecrübelerimi paylaşmak, ihtiyacı olanlara yardım eli uzatmak isterim.

Her haftasonu olduğu gibi geçen haftasonu da kardeşim E…’e gitmiştim. Hüseyin, kardeşinin doğumgününe gittiği için evde yoktu ve biz iki kardeş sıcak! yuvamızda oturmuş tv izleyerek ya da kavga ederek sıradan bir gün geçiriyorduk. Bir ara E… tuvalete gitti. Döndüğünde suratında acıklı bir ifade ile klozetin tıkandığını söyledi. Ben hiç şaşırmadım:) Bunun nedeni sanırım bir önceki akşam da suyun yavaş gittiğini farketmem ama üşengeçliğimden kimseye birşey söylememem olabilir.

O gün akşama kadar zavallı kardeşim bir yandan tuvaleti en son kendisi kullandığı için şansına lanet ederken (üstelik kendisi bu klozeti normalde hiç kullanmaz) bir yandan da kimseyi karıştırmadan tıkanıklığı açmanın yollarını aradı durdu. Bu süre zarfında ben klozetin benim kullanışımla tıkanmamasının dayanılmaz hafifliğini tv izleyerek kutluyordum. Bir yandan da Allah’ın sopası yok ya benimle kavga edersen böyle b…tan işler gelir başına diyerek alay ediyordum.

Zaman böylece akıp gitti, ta ki saat 23.00 civarında E… artık klozet ile giriştiği haklı ve kahramanca mücadelesinde son perdeye girmişti. Artık son kozlarını oynamalıydı. Çünkü yarın Hüseyin gelecekti ve klozeti açmak ve kahraman olmak için banyoya gidecekti. İşte bu noktada E… ile ilişkileri yepyeni bir döneme girebilir, hatta bu aptal klozet aşklarına geri dönüşü imkansız yaralar açabilirdi. Zavallı bedbaht kardeşim aşkını bir klozet yüzünden kaybetmeye niyetli görünmüyordu. İşte bu noktada herşey bana yöneltilen, tonlamasından Küçük Emrah filmleri tadı aldığım şu cümle ile olayların akışı bambaşka bir boyut kazandı:

-Abla, sen makine mühendisi değil misin?

-Hmm

-O zaman şu tuvaleti açsana yaaaaa:(((((((((

Artık bir abla bu haykırışa daha ne kadar kayıtsız kalabilirdi ki? Bunun için taş kalpli olmak gerekirdi. Kardeşim sabahtan beri her türlü kimyasal ve fiziksel silah ile topyekün seferberlik ilan etmiş ama bizim klozet bana mısın dememişti. Google’da klozet tıkanıklığı, tıkanan tuvalet nasıl açılır?, Klozet açma gibi sayısız arama yapıp bulduğu bütün yöntemleri uygulamıştı üstelik. Bu işlemler sırasında 1 lt sıvı 4 paket katı olmak üzere lavabo açıcı kimyasal malzeme, 18 sifon çekimi, 6 kettle kaynar su, 5 m televizyon anteni kablosu (ki hikayesi de ayrı komik) kullandı. Aslında 2 el bombası veya bir iki dinamit lokumunun daha iyi olacağını önerdim ama ciddiye almadı.

Kendisinden yeterince intikam aldığımı da göz önüne alarak birşeyler yapmanın vakti geldiğini anlamıştım. Öncelikle problemimiz tanımlandı: tıkanmış bir klozet 🙁 Sonra tecrübelerime dayanarak tıkanan bir borunun en iyi pompalayarak açıldığı sonucuna vardım. Aksi gibi bizim evde tuvalet pompası yoktu. E…’e ayağını sokmasını önerdiysem de kendisi Çaresiz olduğunu ama o noktaya henüz varmadığını ifade etti. Madem bizim tuvalet pompamız yoktu ve o saatte açık bir dükkan da bulunmazdı, tesisatçı çağırmak ve ufacık iş için 100 kağıt vermek söz konusu bile olamazdı, öyleyse kendi pompamızı kendimiz üretmeliydik. Buna karar verdikten sonra hemen proje aşamasına geçtim. Evde kullanabileceğimiz ne gibi malzemeler varsa bir göz attım. Gözüme ilk çarpan Hüseyin’in t-shirt’ü oldu. O farketmeden yıkar yerine koyarız desem de Elif “Hüseyin belki kızar” dedi. Ben de şöyle bir proje geliştirdim. Bir orta boy poşet içerisine gazete kağıtlarını kırıştırıp doldurdum. Yaklaşık hentbol topu ile voleybol topu arası bir top elde ettim diyebilirim. Eve taşındığımızdan beri balkonda duran sopaya benzer birşey vardı. Çapı yaklaşık 3 cm kadar olacak.Bu sopayı gazeteleri ortalayarak poşete soktuktan sonra sağlam bir çamaşır ipi ile poşetin ağzını sıkıca bağladım.

Bu aşamadan sonra yapmanız gereken tek şey aleti klozete sokup ileri geri hareketlerle tıkanıklığı açmaya çalışmak. Biz de bu kutsal görev E…’e düştü. Zaten ben istesem de beni içeri almazdı:) Ben kapıda durup kendisini yönlendirdim, zaten 3 defa pompalamaya kalmadan foşşşş diye bir ses apartmanda yankılandı.

Aşağıda aleti kullanmadan önce hatıra amaçlı çekilmiş bir fotoğraf görüyorsunuz. Gerçi ürünün patentini almayı amaçlıyordum ama halka hizmet olsun, buradan bütün sırrımı açıkladım. Yalnız aletin bir sorunu var, o da tek kullanımlık olması. Eğer içiniz kaldırır da ziyan olmasın ben yeniden kullanırım derseniz o başka tabi.

İşte asrın mucizesi full manuel klozet açma makinesi;

354 Yorum »

  • Hidayet :

    Gercekten yararli bir bilgi. Teşekkürler. Direk çözüyor sıkıntı yi.Fossss sesini duruyorsunuz. 😉 Bir adet sopa, değnek birde poşet ve icine konulacak malzeme (gaEte, bebek bezi vs) o kadar. Tekrardan Teşekkürler.

  • Şennur :

    Teşekkürler arkadaşım .350tl paradan kurtuldum.Allah razı olsun yazdığın için

  • tesekkurler:) :

    Yasemin pompası diye eşe dosta tavsiye edicem.sonuç mükemmel,ip yerine koli bandı kullanmak dışında orjinaline sadık kaldım.teşekkürler

  • Engin Deniz :

    Perşembe gününden beri tıkalı olan tuvaletimiz, evet bayabi üşengeç bi adamım, pazar günümüz mahvolmasın diye ne yapıp edip bu işi çözmem gerektiğini idrak etmem ile çözüm arayışına gittim. En üstteki blog sayfası sizinkiydi ve çözüm yolu gazete parçaları ile olmasa da eski bir çarşafı kullanarak işe yaradı. 150tl den kurtulmanın ferahlıı ve tuvaletemi rahat rahat kullanabilecek olmanın ayrı bir sevinci ile pazar günümün kalan saatlerini mutlu bir şekilde geçirebileceğim. Çok teşekkürler. Sevgiler.

Düşünceni paylaş!

Lütfen dilimizi düzgün kullanalım!